UNIDAY ismi altında icra edilen “Üniversiteliler Günü” dünyanın farklı ülkelerinde eğitim gören kitlemizin en geniş şekliyle bir araya geldiği en büyük etkinliklerimizdendir. 2007’de ‘Gelenek’teki Gelecek’ ile başlayan, 2009’da ‘Yinelemeyen Yenileyemez’, 2011’de ‘Düşlerimiz Maziye Dayanır’, 2014 yılında ‘Düşünce Seyre Düşünce’ sloganı altında dördüncü düzenlenmiş olan UNIDAY, 13 Ekim 2018 tarihinde ‘Bilgiden bilince’ özdeyişi altında beşinci kez icra edilecektir. Kadim geçmişle kurulan bağ ile sağlıklı bir gelecek inşası sağlanabileceğinden dolayı, UNIDAY önemli bir köprü vazifesi oluşturarak gençleri örnek şahsiyetlerle buluşturur. Bu özel günün gündeminde yer alan konuşmacıların tebliğleri, Doğu ve Batı enstrümantal müziğinin ustaları, farklı sanat alanlarından sergiler ve önemli kitapların tanıtımı ile renkli bir program sunulmaktadır.
UNIDAY ismi altında icra edilen “Üniversiteliler Günü” dünyanın farklı ülkelerinde eğitim gören kitlemizin en geniş şekliyle bir araya geldiği en büyük etkinliklerimizdendir. 2007’de ‘Gelenek’teki Gelecek’ ile başlayan, 2009’da ‘Yinelemeyen Yenileyemez’, 2011’de ‘Düşlerimiz Maziye Dayanır’, 2014 yılında ‘Düşünce Seyre Düşünce’ sloganı altında dördüncü düzenlenmiş olan UNIDAY, 13 Ekim 2018 tarihinde ‘Bilgiden bilince’ özdeyişi altında beşinci kez icra edilecektir. Kadim geçmişle kurulan bağ ile sağlıklı bir gelecek inşası sağlanabileceğinden dolayı, UNIDAY önemli bir köprü vazifesi oluşturarak gençleri örnek şahsiyetlerle buluşturur. Bu özel günün gündeminde yer alan konuşmacıların tebliğleri, Doğu ve Batı enstrümantal müziğinin ustaları, farklı sanat alanlarından sergiler ve önemli kitapların tanıtımı ile renkli bir program sunulmaktadır.
Bilgi, zihin dünyamızın yapı taşlarıdır. Büyük düşünürümüz Taşköprülüzâde Ahmed Efendi’nin “aklın ibadeti” olarak tanımladığı bilgi, geçmişte olduğu gibi günümüzde de kuşkusuz en etkili mefhumdur. Onu üreten ve ona hükmedenler insanlığa istikamet çizebilmektedir. Bilginin, kulluğa hizmet eden bir eyleme dönüşmesi için ise ona bilincin eşlik etmesi icab eder. Nitekim bilince dönüşmemiş bilgiden eylem değil ancak görenek ve alışkanlık hasıl olur. Bilgiden bilince yol almak içinse bilginin özümsenmesi, melekeleşmesi gerekir. Ancak özümsenen bilgiden bilinç doğar, içselleştirilen bilinçten ise ahlak meydana gelir.
Günümüzde eşrefi mahlukatı fıtratından koparıcı teknolojik ilerlemelere, gelecek yıllarda etkisi kestirilemeyen yapay zeka tartışmalarına ve genetik oynamalarla insanın varoluşsal anlamında yaşanan değişimlere şahitlik ediyor ve büyük meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyoruz. Bu meydan okumalara karşı, büyük düşüncelere ve çağın bilgisine eşlik edecek kolektif bir bilince ihtiyacımız vardır. Tarihi tecrübe de göstermiştir ki, büyük düşünceler esasen büyük meydan okumaların ve büyük krizlerin var olduğu ortamlarda ortaya çıkmaktadır.
Gök kubbenin altında çağın meydan okumalarına karşı söyleyecek bir sözü olan; kendilik, zaman ve mekan bilincine haiz, geleneğinin ve kadim tarihinin ilmî ve irfanî hazinelerini özümsemiş ve tüm insanlığı kuşatıcı bir neslin inşasıyla başta mensubu olduğumuz İslam dünyasına “Ey İnsanlar!” deme yeteneğini yeniden kazandırmaktır en büyük derdimiz. Yani bize ait olan özü ve bilgiyi bilince devşirmek, küreselleşmeyle süregelen devasa değişime yeni bir anlam niteliği katacak kolektif bir aklın doğuşuna zemin hazırlamaktır.
Bu derdi paylaşan bir neslin inşası yolunda en büyük azığımız ise hayalimiz.
Merhum Aliya İzzetbegoviç’in ifadesiyle “Tembel insanlar, hayalleriyle yaşarlar. Çalışkan insanlarsa ayrıca hayallerini tahkik etmek, gerçekleştirmek için yola çıkarlar.“
Hayallerini gerçekleştirmek üzere yola çıkanlarla yolda olanların buluştuğu UNIDAY’de görüşmek dileğiyle..
Selçuk Çiçek
IGMG Üniversiteliler Başkanı
Bilgi, zihin dünyamızın yapı taşlarıdır. Büyük düşünürümüz Taşköprülüzâde Ahmed Efendi’nin “aklın ibadeti” olarak tanımladığı bilgi, geçmişte olduğu gibi günümüzde de kuşkusuz en etkili mefhumdur. Onu üreten ve ona hükmedenler insanlığa istikamet çizebilmektedir. Bilginin, kulluğa hizmet eden bir eyleme dönüşmesi için ise ona bilincin eşlik etmesi icab eder. Nitekim bilince dönüşmemiş bilgiden eylem değil ancak görenek ve alışkanlık hasıl olur. Bilgiden bilince yol almak içinse bilginin özümsenmesi, melekeleşmesi gerekir. Ancak özümsenen bilgiden bilinç doğar, içselleştirilen bilinçten ise ahlak meydana gelir.
Günümüzde eşrefi mahlukatı fıtratından koparıcı teknolojik ilerlemelere, gelecek yıllarda etkisi kestirilemeyen yapay zeka tartışmalarına ve genetik oynamalarla insanın varoluşsal anlamında yaşanan değişimlere şahitlik ediyor ve büyük meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyoruz. Bu meydan okumalara karşı, büyük düşüncelere ve çağın bilgisine eşlik edecek kolektif bir bilince ihtiyacımız vardır. Tarihi tecrübe de göstermiştir ki, büyük düşünceler esasen büyük meydan okumaların ve büyük krizlerin var olduğu ortamlarda ortaya çıkmaktadır.
Gök kubbenin altında çağın meydan okumalarına karşı söyleyecek bir sözü olan; kendilik, zaman ve mekan bilincine haiz, geleneğinin ve kadim tarihinin ilmî ve irfanî hazinelerini özümsemiş ve tüm insanlığı kuşatıcı bir neslin inşasıyla başta mensubu olduğumuz İslam dünyasına “Ey İnsanlar!” deme yeteneğini yeniden kazandırmaktır en büyük derdimiz. Yani bize ait olan özü ve bilgiyi bilince devşirmek, küreselleşmeyle süregelen devasa değişime yeni bir anlam niteliği katacak kolektif bir aklın doğuşuna zemin hazırlamaktır.
Bu derdi paylaşan bir neslin inşası yolunda en büyük azığımız ise hayalimiz.
Merhum Aliya İzzetbegoviç’in ifadesiyle “Tembel insanlar, hayalleriyle yaşarlar. Çalışkan insanlarsa ayrıca hayallerini tahkik etmek, gerçekleştirmek için yola çıkarlar.“
Hayallerini gerçekleştirmek üzere yola çıkanlarla yolda olanların buluştuğu UNIDAY’de görüşmek dileğiyle..
Selçuk Çiçek
IGMG Üniversiteliler Başkanı
Tunus eski Cumhurbaşkanı ve insan hakları savunucusu Prof. Dr. Moncef Marzouki 7 Temmuz 1945 tarihinde Tunus’ta doğdu. Strasbourg Üniversitesi’nde tıp okuduktan sonra 1979 yılında Tunus’a geri döndü. Tunus Birliği İnsan Haklarına katılmadan önce, Susa Topluluk Tıp Merkezi ve Afrika Çocuk İstismarı Önleme Ağını kurdu. Marzouki gençliğinde Mahatma Gandi’nin barışçıl direnişini incelemek üzere Hindistan’a gitti. Daha sonra farklı çalışmalar için Güney Afrika’ya gitti.
Muhalif çizgisi ve ve yasaklı gruplarla çalışmak suçundan tutuklandı ve hapis hayatı geçirdi. Ardından Özgürlükler Ulusal Komitesini kurdu. İnsan Hakları Arap Komisyonu Başkanı oldu ve hala aynı komisyonda yönetim Kurulu üyesi görevinde devam ediyor. 2001 yılında Cumhuriyet için Kongre Partisini kurdu. Bu parti 2002 yılında yasaklansa da, Marzouki Fransa’ya taşınarak faaliyetlerine devam etti.
23 Ekim 2011 tarihindeki seçimlerde lideri olduğu Cumhuriyet için Kongre Partisi Ennahda önderliğinde kurulan “Troika” hükümetine katıldı. Marzouki, aday gösterildiği 12 Aralık 2011 tarihinde Cumhurbaşkanı olarak seçildi ve 31 Aralık 2014 tarihine dek bu görevi sürdürdü.
Tunus eski Cumhurbaşkanı ve insan hakları savunucusu Prof. Dr. Moncef Marzouki 7 Temmuz 1945 tarihinde Tunus’ta doğdu. Strasbourg Üniversitesi’nde tıp okuduktan sonra 1979 yılında Tunus’a geri döndü. Tunus Birliği İnsan Haklarına katılmadan önce, Susa Topluluk Tıp Merkezi ve Afrika Çocuk İstismarı Önleme Ağını kurdu. Marzouki gençliğinde Mahatma Gandi’nin barışçıl direnişini incelemek üzere Hindistan’a gitti. Daha sonra farklı çalışmalar için Güney Afrika’ya gitti.
Muhalif çizgisi ve ve yasaklı gruplarla çalışmak suçundan tutuklandı ve hapis hayatı geçirdi. Ardından Özgürlükler Ulusal Komitesini kurdu. İnsan Hakları Arap Komisyonu Başkanı oldu ve hala aynı komisyonda yönetim Kurulu üyesi görevinde devam ediyor. 2001 yılında Cumhuriyet için Kongre Partisini kurdu. Bu parti 2002 yılında yasaklansa da, Marzouki Fransa’ya taşınarak faaliyetlerine devam etti.
23 Ekim 2011 tarihindeki seçimlerde lideri olduğu Cumhuriyet için Kongre Partisi Ennahda önderliğinde kurulan “Troika” hükümetine katıldı. Marzouki, aday gösterildiği 12 Aralık 2011 tarihinde Cumhurbaşkanı olarak seçildi ve 31 Aralık 2014 tarihine dek bu görevi sürdürdü.
İbrahim Halil Üçer, lisans eğitimini 2004 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde tamamladı. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Felsefesi Bilim Dalı’nda hazırladığı Ebû Hayyân et-Tevhîdî ve Felsefî Kişiliği başlıklı teziyle 2007 senesinde yüksek lisansını savundu. 2010-2011 eğitim yılında McGill Üniversitesi Institute of Islamic Studies’te misafir araştırmacı olarak bulundu. 2014 senesinde “İbn Sînâ Felsefesinde Suret Anlayışı” başlıklı teziyle İslam felsefesi doktoru oldu. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Üçer’in yayımlanan çalışmaları arasında İbn Sînâ Felsefesinde Suret, Cevher ve Varlık ve İslam Düşünce Atlası gibi eserler bulunmaktadır. Halihazırda Taşköprîzâde külliyatının neşri, İslam düşüncesinde insan tanımları, İbn Sînâ epistemolojisi ve İslam düşünce tarihi yazımında dönemlendirme sorunu gibi başlıklar üzerinde çalışmaktadır.
İbrahim Halil Üçer, lisans eğitimini 2004 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde tamamladı. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Felsefesi Bilim Dalı’nda hazırladığı Ebû Hayyân et-Tevhîdî ve Felsefî Kişiliği başlıklı teziyle 2007 senesinde yüksek lisansını savundu. 2010-2011 eğitim yılında McGill Üniversitesi Institute of Islamic Studies’te misafir araştırmacı olarak bulundu. 2014 senesinde “İbn Sînâ Felsefesinde Suret Anlayışı” başlıklı teziyle İslam felsefesi doktoru oldu. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Üçer’in yayımlanan çalışmaları arasında İbn Sînâ Felsefesinde Suret, Cevher ve Varlık ve İslam Düşünce Atlası gibi eserler bulunmaktadır. Halihazırda Taşköprîzâde külliyatının neşri, İslam düşüncesinde insan tanımları, İbn Sînâ epistemolojisi ve İslam düşünce tarihi yazımında dönemlendirme sorunu gibi başlıklar üzerinde çalışmaktadır.
Ahmad Abdurrahman Reidegeld 1966 yılında doğdu. Köln Üniversitesin’de İslâmî bilimleri (islamic studies) bölümünden mezun oldu. Bir müddet Umman’da yaşadı. Diğer eserlerinin yanısıra, İslâm hukuku alanında dört mezhebin görüşlerini dikkate alarak kapsamlı Almanca bir ilmihâl kitabı kaleme aldı. Doktorasını Köln üniversitesinde tamamladı. Bunun yanında hem İslamoloji Enstitüsü’ndeki dersleri yönetti, hem de İslâm din dersi öğretmeni olarak Viyana’da görev aldı. Afrikanistik, Malayoloji ve İslam bilimlerini ihtiva eden 6 senelik üniversite tahsilatını mastır ile tamamladı. Fetvâ verme alanında da çalışmalarını sürdürmektedir. 2001 yılından beri Doçent olarak Viyana’da İRPA’da görev almaktadır. Kurânî ilimler, Hadis ilimleri, siyer, İslam tarihi, İslam medeniyeti/kültürü ve Şeriata giriş konularına dair dersler ve semenirler vermektedir.
Ahmad Abdurrahman Reidegeld 1966 yılında doğdu. Köln Üniversitesin’de İslâmî bilimleri (islamic studies) bölümünden mezun oldu. Bir müddet Umman’da yaşadı. Diğer eserlerinin yanısıra, İslâm hukuku alanında dört mezhebin görüşlerini dikkate alarak kapsamlı Almanca bir ilmihâl kitabı kaleme aldı. Doktorasını Köln üniversitesinde tamamladı. Bunun yanında hem İslamoloji Enstitüsü’ndeki dersleri yönetti, hem de İslâm din dersi öğretmeni olarak Viyana’da görev aldı. Afrikanistik, Malayoloji ve İslam bilimlerini ihtiva eden 6 senelik üniversite tahsilatını mastır ile tamamladı. Fetvâ verme alanında da çalışmalarını sürdürmektedir. 2001 yılından beri Doçent olarak Viyana’da İRPA’da görev almaktadır. Kurânî ilimler, Hadis ilimleri, siyer, İslam tarihi, İslam medeniyeti/kültürü ve Şeriata giriş konularına dair dersler ve semenirler vermektedir.
‘Üniversitelilerden üniversitelilere’ sloganıyla gerçekleşen UNITALK, üniversitelilerin geleceğini ilgilendiren hususlara ve konulara ışık tutmakta ve mikrofonu üniversitelilere uzatmaktadır.
‘Üniversitelilerden üniversitelilere’ sloganıyla gerçekleşen UNITALK, üniversitelilerin geleceğini ilgilendiren hususlara ve konulara ışık tutmakta ve mikrofonu üniversitelilere uzatmaktadır.
Dört nesildir ud çalmak ve ud yapımı ile uğraşan bir ailenin çocukları olarak doğan Nasaralı üç kardeş Samir (1973), Wissam (1983) ve Adnan (1985) Joubran. Müzik kariyerine ilk başlayan kardeşlerin en büyüğü Samir olmuş. Bir üçlü olarak, sahneye çıkmaları, “Le Trio Joubran” olmaları 2004 yılında gerçekleşiyor. Aslında daha önceleri diğer kardeşler Samir’e eşlik etmişler fakat “Samir” olarak değil de bir üçlü olarak grubun resmiyete binmesi 2004 Ağustos’unda Paris’te gerçekleşmiş. “Ranna” (tınlama) ve “Dandana” (mırıltı) sözcüklerinin bileşiminden, ilk albümleri olan “Randana” 2005 yılında piyasaya çıkar. Grup ikinci albümleri olan “Majaz”ı ise 2007 de çıkarırlar; bu albüm aynı zamanda Nassim Amaouche imzalı Fransız filmi “Adieu Gary” (Elveda Gary) adlı filmin soundtrack’i olarak da kullanılmış ve oldukça beğeni toplamış. Nitekim grup 6. Dubai Uluslararası Film Festivali’nde “Adieu Gary”deki çalışmaları sayesinde “En İyi Besteci Ödülü”ne de lâyık görülmüş.
Dört nesildir ud çalmak ve ud yapımı ile uğraşan bir ailenin çocukları olarak doğan Nasaralı üç kardeş Samir (1973), Wissam (1983) ve Adnan (1985) Joubran. Müzik kariyerine ilk başlayan kardeşlerin en büyüğü Samir olmuş. Bir üçlü olarak, sahneye çıkmaları, “Le Trio Joubran” olmaları 2004 yılında gerçekleşiyor. Aslında daha önceleri diğer kardeşler Samir’e eşlik etmişler fakat “Samir” olarak değil de bir üçlü olarak grubun resmiyete binmesi 2004 Ağustos’unda Paris’te gerçekleşmiş. “Ranna” (tınlama) ve “Dandana” (mırıltı) sözcüklerinin bileşiminden, ilk albümleri olan “Randana” 2005 yılında piyasaya çıkar. Grup ikinci albümleri olan “Majaz”ı ise 2007 de çıkarırlar; bu albüm aynı zamanda Nassim Amaouche imzalı Fransız filmi “Adieu Gary” (Elveda Gary) adlı filmin soundtrack’i olarak da kullanılmış ve oldukça beğeni toplamış. Nitekim grup 6. Dubai Uluslararası Film Festivali’nde “Adieu Gary”deki çalışmaları sayesinde “En İyi Besteci Ödülü”ne de lâyık görülmüş.
1979 yılında Ankara’da doğdu. Hüsn-i hat eğitimine rika dersleriyle başladı. 2005 yılında Selçuk Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Hat Ana Sanat Dalı’nı kazandı. 2008-2009 eğitim öğretim yılında fakülte üçüncüsü ve bölüm ikincisi olarak mezun oldu. Aynı yıl Hamid Aytaç silsilesinden icazetli Prof. Dr. Fevzi Günüç’ten sülüs-nesih yazı icazeti aldı. 2009 yılı sonunda İstanbul’a yerleşti. 2010 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Hat Ana Sanat Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başladı. Türkiye, Japonya, Nijerya, Vatikan, İran, Suriye, Irak, Sırbistan ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere birçok ülkede, yüzden fazla ulusal ve uluslararası sergide eserleriyle yer aldı. Profesyonel olarak grafikerlik ve görüntü yönetmenliği de yapan sanatçı, aynı zamanda edebiyat dergilerinde editörlük ve yazarlık görevlerini sürdürmektedir. Mustafa Cemil Efe’nin birçok devlet başkanı, bakan, milletvekili ve koleksiyonerde eserleri bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri Beyaz Saray koleksiyonunda eseri yer alan ilk hat sanatkârıdır. Üsküdar’da bulunan atölyesinde hem yeni sanatkârlar yetiştirmekte hem de çalışmalarını sürdürmektedir. Celî sülüs, sülüs ve nesih yazı çeşitlerinde eserler hazırlamaktadır.
Sergi de yer alacak olan Hüsn-i Hat sanatkarlar:
1979 yılında Ankara’da doğdu. Hüsn-i hat eğitimine rika dersleriyle başladı. 2005 yılında Selçuk Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Hat Ana Sanat Dalı’nı kazandı. 2008-2009 eğitim öğretim yılında fakülte üçüncüsü ve bölüm ikincisi olarak mezun oldu. Aynı yıl Hamid Aytaç silsilesinden icazetli Prof. Dr. Fevzi Günüç’ten sülüs-nesih yazı icazeti aldı. 2009 yılı sonunda İstanbul’a yerleşti. 2010 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Hat Ana Sanat Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başladı. Türkiye, Japonya, Nijerya, Vatikan, İran, Suriye, Irak, Sırbistan ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere birçok ülkede, yüzden fazla ulusal ve uluslararası sergide eserleriyle yer aldı. Profesyonel olarak grafikerlik ve görüntü yönetmenliği de yapan sanatçı, aynı zamanda edebiyat dergilerinde editörlük ve yazarlık görevlerini sürdürmektedir. Mustafa Cemil Efe’nin birçok devlet başkanı, bakan, milletvekili ve koleksiyonerde eserleri bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri Beyaz Saray koleksiyonunda eseri yer alan ilk hat sanatkârıdır. Üsküdar’da bulunan atölyesinde hem yeni sanatkârlar yetiştirmekte hem de çalışmalarını sürdürmektedir. Celî sülüs, sülüs ve nesih yazı çeşitlerinde eserler hazırlamaktadır.
Sergi de yer alacak olan Hüsn-i Hat sanatkarlar:
İçinde yaşadığımız 21. yüzyılda insanlık olarak ciddi krizlerle yüzleşiyoruz. Son yıllarda Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler sonrası, dünya büyük bir mülteci krizi ile sınav vermektedir. Buna paralel olarak da uluslararası eksende yükselişini müşahede ettiğimiz aşırı milliyetçi ve ırkçı jargon gün geçtikçe siyasi diskuru belirlemekte, toplumsal hayatın merkezine oturmaktadır. Tüm bunların yanında, kapitalist kültürün tüketim odaklı yaşam tarzının çevreye ve doğaya yıkım düzeyine varan ciddi zararlar verdiğini ve insanlığın hava kirliliği, su kirliliği vb. doğaya zarar veren neticelerle mücadele etmek zorunda olduğunu görüyoruz.
Mülteci Krizi, Irkçılıkla Mücadele ve Çevre Koruma Bilinci; bu üç husus günümüzde üzerinde yoğunlaşmamız gereken ana meselelerin başında geliyor.
Küresel sorunlara karşı küresel çözümler üretme gayesiyle çalışan IGMG Üniversiteliler Başkanlığı olarak, insanlığın üstesinden gelmeye çalıştığı Mülteci Krizi, Irkçılıkla Mücadele ve Çevreyi Koruma konularına dair Proje Yarışması düzenlemekteyiz. Yarışmaya katılmak isteyenler, bu iki konulardan birine odaklanabilir ve krizin çözümüne yönelik global veya lokal noktada yapılabilecek bir çalışmayı (projeyi) geniş bir şekilde sunabilir. En öne çıkan projeler UNIDAY programında ödüllendirilecektir.
1. Modül: Mülteci Krizi
Mülteciler ile ilgili lokal bazda özellikle mültecilerin topluma kazandırılmaları ve aktif katılımlarını hızlandırmak için somut olarak hangi çalışma(lar) yürütülebilir?
2. Modül: Irkçılıkla Mücadele
Dünya genelinde artan ve toplumsal hayatın gün geçtikçe merkezine oturan ırkçılıkla mücadele hususunda somut olarak neler yapılabilir?
3. Modül: Çevre Koruma Bilinci
İnsanlarda doğa ve çevre hassasiyetini geliştirme noktasına lokal veya küresel alanda somut olarak neler yapılabilir?
Katılım Şartları
· Üniversiteli veya lise öğrencisi olmak.
· Proje yazılı olarak asgari 3 DIN A4 sayfası olmalı ve en az 600 kelimeden oluşmalıdır.
· Proje görsel sunum (PPT) olarak da iletilmelidir.
· Proje bireysel hazırlanabilir, lakin mutlaka resmi bir dernek/kurum/okul sınıfı ile uygulanmalıdır.
· Proje dili Türkçe, Almanca veya İngilizce olmalıdır.
İçerikte Yer Alması Gereken Teknik Hususlar
· Proje Adı
· Proje Sahibi/Sahipleri
· Proje Zaman Planlaması (Başlangıç-Bitiş Süreci)
· Proje Mekan Planlanması (Uygulanacak Yerler)
· Proje İhtiyaçları (Salon, Ulaşım, Araç, vb.)
· Proje Mali Planlamaları
Ödüller
·
Projeye katılmak isteyenler projelerini İsim, Doğum Tarihi, Adres, E-posta ve Telefon bilgileriyle birlikte 6 Ekim 2018 tarihine kadar info@uniday.org adresine iletebilirler.
İçinde yaşadığımız 21. yüzyılda insanlık olarak ciddi krizlerle yüzleşiyoruz. Son yıllarda Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler sonrası, dünya büyük bir mülteci krizi ile sınav vermektedir. Buna paralel olarak da uluslararası eksende yükselişini müşahede ettiğimiz aşırı milliyetçi ve ırkçı jargon gün geçtikçe siyasi diskuru belirlemekte, toplumsal hayatın merkezine oturmaktadır. Tüm bunların yanında, kapitalist kültürün tüketim odaklı yaşam tarzının çevreye ve doğaya yıkım düzeyine varan ciddi zararlar verdiğini ve insanlığın hava kirliliği, su kirliliği vb. doğaya zarar veren neticelerle mücadele etmek zorunda olduğunu görüyoruz.
Mülteci Krizi, Irkçılıkla Mücadele ve Çevre Koruma Bilinci; bu üç husus günümüzde üzerinde yoğunlaşmamız gereken ana meselelerin başında geliyor.
Küresel sorunlara karşı küresel çözümler üretme gayesiyle çalışan IGMG Üniversiteliler Başkanlığı olarak, insanlığın üstesinden gelmeye çalıştığı Mülteci Krizi, Irkçılıkla Mücadele ve Çevreyi Koruma konularına dair Proje Yarışması düzenlemekteyiz. Yarışmaya katılmak isteyenler, bu iki konulardan birine odaklanabilir ve krizin çözümüne yönelik global veya lokal noktada yapılabilecek bir çalışmayı (projeyi) geniş bir şekilde sunabilir. En öne çıkan projeler UNIDAY programında ödüllendirilecektir.
3. Modül: Çevre Koruma Bilinci
İnsanlarda doğa ve çevre hassasiyetini geliştirme noktasına lokal veya küresel alanda somut olarak neler yapılabilir?
Katılım Şartları
İçerikte Yer Alması Gereken Teknik Hususlar
Ödüller
Projeye katılmak isteyenler projelerini İsim, Doğum Tarihi, Adres, E-posta ve Telefon bilgileriyle birlikte 6 Ekim 2018 tarihine kadar info@uniday.org adresine iletebilirler.
PLURAL yayınevi, geniş islam literatürüne dayanır ve bu çoğunluğu tüm ilgililere sunmak ister! Kaliteli yayınları neredeyse hayatın içinden her alana değinir ve yardımcı kaynak sağlar.
IGMG – Islamische Gemeinschaft Millî Görüş
Colonia-Allee 3 51067 Köln
Tel.: +49 (0) 221 9422 40 756
E-mail: students@igmg.org
Yönetim Kurulu
Kemal Ergün, Genel Başkan
Bekir Altaş, Genel Sekreter
Murat İleri, Genel Başkan Yardımcısı
Dr. Fatih Koyuncu, Genel Başkan Yardımcısı
Hakkı Çiftçi, Genel Başkan Yardımcısı
Kayıtlı olduğu dernekler sicili: Amtsgericht Köln, VR 17018